Altmışlı yıllar, bir yaz mevsimi. Victor Chmara, Cezayir Savaşı sürerken Paris’ten kaçarak Fransa-İsviçre sınırındaki küçük bir tatil kasabasına gelir. Burası görkemli otelleri, seçkin müdavimleri ve
“Devrine bir güneş gibi doğan aziz ve seçilmiş El Mustafa”, kendisini yurduna götürecek geminin geldiğini görür. Halkı da peşinden getirerek Orphalese kentinin meydanına gelir. Bu kentin...
Evet, yarın değil öbür gün yola çıkmaları gerekiyordu. Bunu düşününce Louis’nin içini bir çaresizlik duygusu kaplıyordu. Paris’te ne yapacaklardı? Bu iki İngiliz’e açılma, hatta onlardan öğüt isteme
Gizemli bir kaza sonucunda hafızasını kaybeden ve geçmişini ardında bırakıp özel dedektiflik yapmaya başlayan Guy Roland, on yıl sonra geçmişiyle yüzleşmeye, gerçek kimliğini keşfetmeye karar verir.
Günübirlik yaşayan yoksul, sevecen bir genç adam, yavaş yavaş ve neredeyse kendiliğinden kurulan ama hiçbir zaman sonu belli olmayan dostluk ve aşk ilişkileri, kısa süren sevinçler, kolay kolay dışa
Yazar Jean Daragane, Paris karmaşasını ardında bırakıp inzivaya çekildiği bir hayat yaşar. İnsanlardan mümkün olduğunca uzak durduğu, nadiren dışarı çıktığı bir düzen kurmuştur kendine.
Eylül ayının
İnsan nasıl meczup olur? Cibran’a göre herkes kadim gerçeklerin bilinciyle doğar. Gerçek yüzlerini gizleyen toplumun içinde bu bilgiyi unutur, arayışından vazgeçer. Ta ki bir gün uykusundan uyanana v