Edebiyatımızın yaşayan en büyük ustalarından Tahsin Yücel, 1955’te yayınladığı Haney Yaşamalı ile Sait Faik Hikâye Armağanı’na, 1958’de yayınladığı Düşlerin Ölümü ile de Türk Dili Kurumu Öykü Ödülü’n
Ayfer Tunç, ona 1989’da Yunus Nadi Öykü Armağanı’nı getiren Saklı’yı üzerinden 17 yıl geçtikten sonra Evvelotel’e dahil etti, deyim yerindeyse sakladı: “İlk yayımlandığında bağımsız bir kitap olan Sa
Ve hayat belki de şu anda birilerine yeni, hiç tecrübe edilmemiş ve nasıl bir neticeye varacağı kestirilemeyen yeni cilveler hazırlıyor. Bunu düşünmek bile hayat denen maceranın hakikaten macera oldu
Ben dinledikçe onlar anlatıyorlardı. Parasızlık çekiyorlardı, çocukları üniversiteyi kazansın istiyorlardı, işlerinden kovuluyorlar, birbirlerine kazık atıyorlar, ihbar ediyorlar, çalıyorlardı...
İlk kez 1989 yılında yayımlanan Aykırı Öyküler, Tahsin Yücel’in öykücülüğünde yeni bir aşamaya işaret ediyordu: yazarın başından beri peşine düştüğü yabancılaşma olgusu, kişinin birtakım tutkuların e
Tüm bu öykülerde anlatılmaya çılışılan insanların ve olayların bizim ülkemizin insanlarına ve bizim ülkemizde yaşanan olaylara hiç mi hiç benzememelerini benim kusurum olarak değerlendirirseniz, yüzd
Ben ve Öteki’nin ilk öykülerini yazmaya giriştiğimde, üç öykü kitabı, bir de roman yayımlamıştım; ama, nice yıldır, benim için gerçek yazarlık serüveninin bu kitapla başladığını düşünürüm. Onu önceki
Bedros, ana kızı başbaşa bırakıp güneş batışını yakaladı hayalinde köprüaltında. Minarelerin kubbelerin ardı, mor kırmızı bulutlara boyanmıştı. Bir “yakalı” kondu masasına. Bedros bardağı yarılayaca