Televizyona Dair Umberto Eco’nun, 20. yüzyılın kitle iletişim evrenine damgasını vuran, “konuşan o tuhaf kutu”ya ve üretimlerine adadığı yazılarını okurla buluşturuyor.
Sevgili Michele iletişim yetilerini yitirmiş, yalnızlığa mahkûm, savrulmuş 20. yüzyıl bireyinin, çözünmüş aile bağları üzerinden ince ince işlendiği bir başyapıt.
Evinize ilk defa gelen, heybetli kütüphanenizi görüp de size, “Hepsini okudunuz mu?” diye sormaktan daha iyi bir şey bulamayan birine verilebilecek birçok cevap biliyorum. Dostlarımdan biri şöyle...
Pavese’nin en iyi kitabı olarak değerlendirdiği Leuko ile Söyleşiler, İtalyan edebiyatının olduğu kadar dünya edebiyatının da benzersiz başyapıtlarından biridir. Leuko ile Söyleşiler’de Pavese, yaşam
Tepelerdeki Şeytan, İtalyan edebiyatının şüphesiz en büyük yazarlarından biri olan Pavese’nin gençliğini geçirdiği kırsal bölgelerde geçen ve yazarın kendi yaşadıklarından izler de taşıyan bir roman.
İkinci Dünya Savaşı’nın acı koşulları içinde yetişen İtalyan edebiyatçılar kuşağından bir yazar olan Cesare Pavese, çürüyen değerlere, yok olan güzelliklere karşı, insanları çoğu kez kırlara, köylere
“İntiharı düşünen bir insan için en kötü şey kendisini öldürmesi değil, bunu düşünüp yapmamasıdır. İntihar düşüncesine –bir alışkanlık haline gelen intihar düşüncesine– yol açan manevi çöküntü...
Gianfranco Calligarich’in 1973’te yayımladığı ve kısa sürede kültleşen sürükleyici romanı, okurlarını 1960’ların sonlarına, Federico Fellini’nin Tatlı Hayat’ını anıştıran, adeta bir karakter gibi öne