“Meğer karanlık, aydınlığın var olmasını sağlayan, kocaman, güzel bir renkmiş.”Hiçbir şey yapmadığımız anlar, aslında sanıldığı kadar ‘boş’ anlar değil.Belki de en dolu, en keyifli anlar onlar. Çünkü
Gulliver’in Seyahatleri bireyler yerine zihniyetleri hedef alan bir hiciv yapıtından çocuk masalına, bilimkurgu türünün öncülü olmaktan modern romanın öncülü olmaya kadar farklı biçimlerde tanımlanıp
1937’de, sürgündeki kaçaklar Troçki ve karısı, Meksika’nın küçük liman kenti Tampico’ya ayak bastıklarında, Cuernavaca da Yanardağın Altında romanıyla edebiyat dünyasını sarsacak Malcolm Lowry’yi ağı
"Kankardeşim Dorutay", bir "Köroğlu" öyküsüdür. Yoksulların koruyucusu, halkın savunucusu olan Köroğlu, Çamlıbel’i yurt edinip zalim beylere kafa tutarken, yanında, kendisine inanmış tam kırk yiğidi
A.S. Byatt, bu romanı yazmaya nasıl başladığını şöyle anlatıyor: “British Museum’da oturmuş, Coleridge uzmanı Kathleen Coburn’ün kart kataloğunun çevresinde dönüp duruşunu izliyordum; birden onun tüm
Okurlarımızın daha önce Bülbülün Gözündeki Cin adlı öykü derlemesiyle tanıdığı usta hikâyeci A.S. Byatt, bu kez Matisse’in yaşamını ve sanatını eksen alan üç öyküsüyle karşımıza çıkıyor. Öykülerde Ma
EDUARDO GALEANO, 1940’ta Uruguay’ın başkenti Montevideo’da doğdu. 1973’teki askerî darbe sırasında bir süre hapis yatıp serbest bırakıldıktan sonra yerleştiği Arjantin’de Videla’nın askerî diktatörlü