Zihnim, aslında hazin bir yok oluş olarak anlaşılması gerekeni olağanüstü bir tepkisellikle değerlendiriyor, çünkü artık başkalarının deneyimiyle kıyaslama imkânı yok.
Her şey şu ya da bu ansiklopedide yazılıyken, yazılmışı yinelemeyi bir savurganlık olarak görmekteydi. Başvurulacak kitapları tek bir türe, ansiklopedilere indirgemiş olması da savurganlığa karşı bir
Berlin’de yeni bir hayat kurmaya çalışan Paul Wendland Kück’ün hayatı, annesinden gelen bir telefonla bambaşka bir seyre girer: “Kuzey’in Rodin”i olarak anılan heykeltıraş dedesinden yadigâr evleri,