Her şey şu ya da bu ansiklopedide yazılıyken, yazılmışı yinelemeyi bir savurganlık olarak görmekteydi. Başvurulacak kitapları tek bir türe, ansiklopedilere indirgemiş olması da savurganlığa karşı bir
O akşamüstünden sonra anlatacaklarımda ne bir baba figürü ne mahrem sevişmeler ne de sınır tanımayan küfürler var. Ne de, başörtülü kadın, tuhaf saplantılar ya da Yeşil Köşk’ün lambası. Willys’i, Cin
Bedros, ana kızı başbaşa bırakıp güneş batışını yakaladı hayalinde köprüaltında. Minarelerin kubbelerin ardı, mor kırmızı bulutlara boyanmıştı. Bir “yakalı” kondu masasına. Bedros bardağı yarılayaca