Her şey şu ya da bu ansiklopedide yazılıyken, yazılmışı yinelemeyi bir savurganlık olarak görmekteydi. Başvurulacak kitapları tek bir türe, ansiklopedilere indirgemiş olması da savurganlığa karşı bir
Öykücülüğümüzün usta kalemi Osman Şahin, Anadolu’nun sesini, acısını, sevincini taşıyan yeni öyküleriyle okurumuzun karşısında. Mor Cepken’i “o güzel insanlar”ın yitip gitmekte olan dünyasına bir ağı
“Aşiretlerden tesellim kesilirse, tüfenk kuşandıracağım beşikteki bebeğe,” diye başlardı ağıtları. Yularsız, uzun, gür yeleli çıplak atlarla dalarlardı Fırat’a… Peruza’nın gelin atı da vaktiyle o sul
Bedros, ana kızı başbaşa bırakıp güneş batışını yakaladı hayalinde köprüaltında. Minarelerin kubbelerin ardı, mor kırmızı bulutlara boyanmıştı. Bir “yakalı” kondu masasına. Bedros bardağı yarılayaca