Aşk ve unutuş günleri geliyor bazen de, bir anılar ve düşler demetinin beni kendine bağlayan bir özeti gibi.
İdil günleri geliyor ve unuttuğumu hatırlıyorum. Bir ara sevilmiş ve sevmiş olma haccına
Tek istediğim serbest kalmaktı. Serbest. Başka hiçbir şey değil. Sadece serbest. O zaman da söyledim. Dinlemediler. Benim suçum değildi. Dinleselerdi. Ben söyledim. Açıkça söyledim. Ben yokum, dedim,
Amcam ölünce ilk bana haber verdiler. İnanmadım. Olmaz öyle şey, dedim. Oldu valla, dediler, amcan öldü. Ya tabii ki ölmüştür, ayrı konu, ama ilk bana haber verdiğinize inanmıyorum, dedim, inan, dedi
Burası size layık değil. Burası Allah’ın sadece unuttuğu değil aynı zamanda ilelebet defterden sildiği bir yer. Kimsenin gelip sizi rahatsız etmeyeceği bir yer istiyorsanız ben size bulurum, hatta bu
Gizli bir şey yapıyordum ve korkuyordum, karımdan, çocuklarımdan, patronumdan, arkadaşlarımdan, iş arkadaşlarımdan, kısaca bana sahip olan, hayatımı zorlaştırma, hatta karartma potansiyeline sahip he
Yaprağın ve külün huzuru. Ne hatıra ne bağlılık ne korku ne üzüntü. Peyami Bey’in fikirleri vardı, ve sessiz bir dinleyiciye kendini anlatma arzusuyla doluydu. Hayata ve sonrasına dair. Haksız ölüme,
"Kankardeşim Dorutay", bir "Köroğlu" öyküsüdür. Yoksulların koruyucusu, halkın savunucusu olan Köroğlu, Çamlıbel’i yurt edinip zalim beylere kafa tutarken, yanında, kendisine inanmış tam kırk yiğidi
Boris Vian, nevi şahsına münhasır bir yazardır. Dolayısıyla eserleri de “farklı”dır. Asuman Kafaoğlu-Büke, Yazın Sanatı adlı denemesinde Vian’ın yazım anlayışını şöyle anlatır:
“Vian’ın romanlarında
EDUARDO GALEANO, 1940’ta Uruguay’ın başkenti Montevideo’da doğdu. 1973’teki askerî darbe sırasında bir süre hapis yatıp serbest bırakıldıktan sonra yerleştiği Arjantin’de Videla’nın askerî diktatörlü