Ailesinin Parma yakınlarındaki kalesinde kahramanlık hikâyeleri dinleyerek büyüyen genç İtalyan asilzade Fabrice del Dongo’nun Waterloo Savaşı’ndan başlayıp Carthusian Manastırı’na uzanan hayatının a
XIX. yüzyılın en büyük romancılarından Stendhal’in başyapıtı Kızıl ile Kara, yoksul, yakışıklı ve yetenekli bir taşralı gencin Paris sosyetesinde yükselişi ve düşüşünü anlatır. Toplumda yükselmenin
Sözcüklerle düşünüyoruz; kurduğumuz düşünce sistemleri sözcüklere dayanıyor. Fakat atalarımız konuşmuyordu. Bebekler de konuşmuyor. Ama yine de düşünüyorlar. Dile sahip olmadan önce düşünebiliyorsak,
"Kankardeşim Dorutay", bir "Köroğlu" öyküsüdür. Yoksulların koruyucusu, halkın savunucusu olan Köroğlu, Çamlıbel’i yurt edinip zalim beylere kafa tutarken, yanında, kendisine inanmış tam kırk yiğidi
Bedros, ana kızı başbaşa bırakıp güneş batışını yakaladı hayalinde köprüaltında. Minarelerin kubbelerin ardı, mor kırmızı bulutlara boyanmıştı. Bir “yakalı” kondu masasına. Bedros bardağı yarılayaca
EDUARDO GALEANO, 1940’ta Uruguay’ın başkenti Montevideo’da doğdu. 1973’teki askerî darbe sırasında bir süre hapis yatıp serbest bırakıldıktan sonra yerleştiği Arjantin’de Videla’nın askerî diktatörlü